İkinci Yılında Rusya’nın Ukrayna İşgalinin Anatomisi

İkinci Yılında Rusya’nın Ukrayna İşgalinin Anatomisi

İbrahim Seymen

24 Şubat 2022’de Rusya’nın Ukrayna’ya başlattığı işgali üzerinden iki yılı aşkın zaman geçti. Bu geçen sürede savaşın koşullarının aynı kalmadığını söyleyebiliriz. Kısacası bölgedeki savaş hem Rusya hem Ukrayna hem de Batı Avrupa devletleri için açmaza girmiştir.

Bugünü daha iyi anlayabilmek için çok kısa savaşın geçmişini hatırlamakta fayda vardır. Rusya, doğudan Luhansk ve Donetsk ve Kuzey’den Belarus üzerinden Ukrayna’yı işgale başlamıştı. Nihai hedefleri Azak Denizinden Ukrayna’yı çıkartmak, Ukrayna’nın başına kukla bir yönetim atamak, Ukrayna ile NATO arasına mesafe koymak ve Rus etnisitenin yaşadığı bölgeleri ilhak etmekti. Ne var ki Ukrayna halkı işgale direnişle karşılık verdi. Avrupa’dan gelen anti-tank mühimmatları ile Rusya ağır zırhlı araç kayıpları verdi.

Avrupa ve Amerika ise bu dönemde Rusya’yı ekonomik ablukaya alırken, Ukrayna’ya askeri yardıma hız verdi. HIMARS gibi füze sistemlerinin tehdidiyle Rusya’nın cephe ile ikmal hatları arası açılırken Ukrayna’nın gerilla tipi savaşında manevra kabiliyeti artıyordu. Bu dönemde Ukrayna’ya sağlanan hava savunma sistemleri Rusya’nın Ukrayna içlerine düzenleyebileceği saldırıları da kısıtlıyordu.

Geçtiğimiz bahar aylarında Ukrayna, batıdan aldığı araç ve mühimmat desteği ile bir taarruz harekâtına başladı. Amaçları, Rusya’nın işgal ettiği bölgeleri geri almaktı. Taarruz Harkov’da kısmen başarılı olsa da yeterli ilerlemeyi sağlayamadı. Rusya öngörüldüğü gibi geriletilemedi ve ülkenin genç nüfusu- deneyimli askeri personel bu süreçte eridi. Mevcut durumda Ukrayna Ordusunun cephedeki yaş ortalaması 35 yaşın üzerine çıktı. Rusya ise askeri varlığını arttırdı ve dengeyi sağlayarak ufak bir ilerleme de kaydetti.

Şimdi geldiğimiz noktada Amerika’nın Rusya’yı yıpratma savaşı olarak düşündüğü bu savaş Batı Avrupa devletlerini de olumsuz etkilemekte. Savaş öncesinde ucuz Rus enerjisi ile üretim yapan Avrupa, şimdi enflasyonist baskı altında. Üstüne üstlük Rusya menşeili ham petrol dolaylı yollarla Avrupa’ya hala pazarlanabiliyor. Ukrayna’ya gönderilen askeri araç ve ekipmanların büyük bir kısmı sahada kaybedildi ve yeniden üretilerek yerine konulması gerekiyor.

Önemli bir detay ise Amerikan Kongresinin Ukrayna’ya gönderilecek 70 milyar dolarlık askeri yardımı reddetmesi oldu. ABD, Pentagon fonlarıyla kısmen desteğe devam etse de Cumhuriyetçilerin olası seçim zaferi ile Ukrayna’ya gidecek yardımların sonlanması kuvvetle muhtemel.

Batı devletlerinin Ukrayna’ya işgal altındaki toprakları verip kurtulmasını telkin ederken kendilerine NATO şemsiyesini işaret ederek havuç gösteriyor. Batı, açmazını bu yolla sonlandırmayı hedefliyor.

Rusya ise Azak denizini tam kontrolü altına alamadı. Ukrayna’yı NATO’dan kopartmayı da başaramadı. Ukrayna’nın gelişmiş hava savunma ve HIMARS füze sistemleri sebebiyle de ciddi ilerleme kaydetmesinin fiili şartları bulunmamakta.

Gelinen noktada taraflar masaya kuvvetli oturmak için bir süre daha savaşacaktır. Ukrayna emekçileri bir yandan Rus işgaliyle savaşırken, bir yandan da emperyalizm yanlısı gerici kesimlerle mücadele etmek zorundadır. Ukrayna halkının direnme iradesi savaşın işgalin kaderini de belirleyecektir. Zira Rusya emekçileri de Putin’in baskı rejimine ve işgale karşı zorlu bir mücadeleyi sürdürmek zorundadır. Putin rejimi de Kremlin Sarayı’nda gittikçe yalnızlaşmaktadır. Rejimin kaderini Saray içi kavgalar kadar beklenmedik halk ayaklanmaları da belirleyebilir.