İbrahim Seymen
Ukrayna’nın Kursk’a 6 Ağustos’ta başlattığı sürpriz saldırı ile savaş Rusya topraklarına taşındı. Deneyimli binlerce Ukrayna askeri Kursk’ta savaş deneyimi olmayan Rus kuvvetlerine karşı taaruz saldırısına girdi. Rusya sınırından 20-30 km içeri girildi. Rus güçleri ciddi araç ve asker kaybı yaşadı ve yüzlerce askeri esir alındı. Bunlar içerisinde Çeçen Akhmat güçleri de bulunmaktaydı.
Bunun yanında Belogrod ve Krasnodar’da petrol tesisleri de vurularak cephe gerisindeki altyapı ve enerji tesisleri tahrip edildi. Bu sabotaj harekatlarında insansız hava araçları kullanıldı. Cepheden çok uzakta bulunan bölgelerde de enerji tesisleri vuruldu.
Ukrayna’nın Kursk saldırısı ile temel amacı Doğu Ukrayna’daki Rus işgal kuvvetlerini bölmek ve ikmal düzenini bozmaktı. Bunun yanında ülkede düşük olan moralin yükselmesi de amaçlandı. Diplomatik alanda ise işgal altındaki Rusya topraklarını masada pazarlık kozu yapmak ve Batı Emperyalizmine ATACMS – HIMARS füzelerinin Rusya İçlerini Vurması için baskı oluşturmak hedeflendi. Eğer Ukrayna Batı’dan bu izni alabilirse, Rusya içindeki yüzlerce askeri tesis, ATACMS füze sistemi menzilinde olacak.
Ne var ki Rusya, Doğu Ukrayna’daki ilerlemesine devam ediyor. Kursk cephesine ciddi bir kuvvet kaydırması da olmadı. Hatta Doğu Ukrayna’da ilerlemenin hızı da kısmen arttırıldı. Anlaşılıyor ki Rusya Ukrayna’daki direnek noktalarını kırana kadar Kursk bölgesine konsantre olmayacak. Bir anlamda Rusya, şu ana kadar Ukrayna’nın can havliyle yaptığı yıkıcı saldırıya karşın yemi yutmadı. Anlaşıldığı kadarıyla Rusya, Doğu Ukrayna’daki hedeflerine ulaştıktan sonra sınırlarının içindeki problemi çözmeyi planlıyor.
Ukrayna’nın Avdiivka’yı kaybetmesinin ardından en önemli lojistik merkezi olan Pokrovsk risk altında, buranın düşmesi halinde cephe yarılabilir ve Rusya’nın ilerlemesi hızlanabilir. Zira Pokrovsk, beş noktaya ayrılan tren yollarının birleşim noktası.
Rus güçleri, askeri doktrinleri gereği aldıkları her noktayı sınırsız top atışları ve sayı üstünlüğü olan kamikaze dronlarla imha ederek ilerlemesini yavaş ama sürekli şekilde devam ettiriyor. Rusya’nın bir diğer üstünlüğü ise hipersonik füzeler. Top ve İHA kadar sınırsız sayıda olmasa da bu füzeler de Ukrayna içlerinde zarara yol açabiliyor.
Bir diğer önemli nokta ise, Rusya’nın çok sayıda İHA ile yaptığı kamikaze dron saldırıları oluyor. Beton tahkimatları bile imha edebilen bu silahlar ile Ukrayna siperleri zorlanıyor. Özellikle havadan bırakılan planör İHA’lar, ses ve ısı yaymadığından ve çok alçaktan uçabildiğinden dolayı Hava Savunma Sistemleri bunları yakalayamıyor. Maliyeti düşük olan bu araçlar, çok fazla kırım oluşturarak Ukrayna savunmasını yoruyor.
Savaşın karşı tarafına bakıldığında Ukrayna kuvvetlerinin cephedeki asker sayısı dörde bir oranında. Askerler yaşlı, uykusuz ve yorgun. Bu da personel hatalarını ve moralsizliği beraberinde getiriyor. Kursk’a gönderilen eğitimli personel, Ukrayna kuvvetlerini sayı olarak böldü.
Rusya’nın sınırsız top atışlarına karşın, Ukrayna mühimmatı daha dikkatli kullanmak zorunda, çünkü Batı’dan mühimmat yeterli hızda gelmiyor. Yaklaşan ABD seçimleri sebebiyle askeri yardımların altı kısıldı. ABD yönetimi ise seçim sonuçlarını bekliyor, zira Trump’ın başkan olarak seçilmesi halinde Ukrayna’nın barışa zorlanması bekleniyor.
2 yılı aşkın süredir devam eden savaşta ölen sivil sayısının 10000 civarında olduğu düşünülüyor. Ne var ki Kursk saldırısı sonrası Rusya, Ukrayna şehirlerine ve altyapısına eline ne gelirse atmaya başladı. Bir süredir Kiev halkı geceleri yer altındaki metro istasyonlarında geçirmeye başladı. Rusya yaklaşan kış günlerinde Ukrayna halkını soğukta bırakmak istiyor. Önümüdeki süreçte her iki taraftan da sivil kayıpların artması beklenilmeli. Buna Ukrayna’nın Batı’yı da savaşa dahil etme girişimleri eklenince savaşın hızında artış yaşanabilir.
Savaşın bir diğer tarafı olan NATO ülkeleri ise, çatışmanın hızının yükselmesi taraftarı değil. Rusya’nın yıpratıcı bir savaşla birlikte gücünü tüketmek hedefleniyor, ama topyekün bir savaştan kaçınmak için de uzun menzilli HIMARS ve ATACMS füzelerinin Rusya içerisine saldırılarını Ukrayna’ya yasaklıyor. Bu konuda Ukrayna ABD’yi ikna etmek için büyük efor sarfediyor. Bir diğer nokta da Batı Emperyalizminin, muhtemel enerji fiyatı artışları ile enflasyon ile mücadelesine balta vurulması. Bu sebeple her ne kadar Ukrayna’nın yaptığı sabotajlar Rusya’nın canını yaksa da Batı’nın da bir o kadar canını yakıyor.
Özetlemek gerekirse, Ukrayna, Kursk saldırısı ile planladıklarını kısmen elde etti, ancak bu durum Ukrayna adına savaşın genelini etkileyecek zaafları da ortaya çıkardı. Sahadaki durumu göz önüne alırsak Rusya’nın Doğu Ukrayna işgal güçlerini bölmeyerek bu hamleyi boşa çıkardığı söylenebilir. Ancak savaşın şartları bir ay önceki durumla aynı değil.
