Merhaba arkadaşlar.
Bu günlerde bir virüs tehdidiyle karşı karşıyayız, tabi bu ülkemize özgü bir durum değil tüm dünyada olan bir durum. Bunun çaresi yok, ilacı yok bilim insanlarının anlattığına göre. Temizlik ve kişilerin yakın temastan uzak durması, yani yanlız kalmagerekiyor. Her ülke ekonomik paketini açıklıyor, biz de bir ekonomik paket açıkladık; evde kal paketi! İçi dolu dolu yaşlılara her yıl verilen bayram parasını 2 ay öne çektik, sanki yeni veriyormuşuz gibi gerile gerile ekran karşısında söylüyorlar. Birde yaşlılar dışarı cıkmasın diyorlar, tamam da yaşlı Ahmet amcanın çocuğu fabrikada calışıyor, hem de corananın tam içinde! Çalıştığı yerde İranlı var Afganistanlı var İzmirli var Manisalı var,sonra da evde kal! Kalsan ne olur evde, yine tehlikedesin yaşlı Ahmet amca. “Evde kal” demekle bitmiyor paket arkadaşlar,vergileri indirdik diyor, nereden işçiden mi? Hayırrr, Türk Hava Yollarından, sanki tüm emekçiler hava yollarında çalışıyor! Vergileri indirdik diyor, kimden işverenden, sanki emekçiden indirmiş gibi… Sen nefes alma diyor emekçilere. Bu durum vahim!
Sadece fabrikaları düşünmeyin, kayıt altında olmayan emekçileri de düşünün! Kahvehanede çalışan Mustafa kardeşimizi, lokantada çalışan Uğur arkadaşımızı, barda çalışan Hüseyin abimizi. Bunlar günlük kazançla ev geçindiren emekçiler. Bunları hiç bir siyasi parti gündeme getirmiyor. Kayıtlı fabrikalarda olanlara mı bakalım, işçilerin yıllık izinlerini çalan işverenleri mi sayalım,yıllık izini olmayıpta kronik hastalığı olanları izine çıkaran işverenden mi, bunları hiç söylemeyen medyaya mı anlatalım arkadaşlar?
İnsanlar zaten ay sonunu zor getiriyor bir de çıkmışlar kendi Ohal’inizi kendiniz ilan edin diyorlar. Arkadaşlar, neyin Ohal’ibu, devlet nerede, sen vatandaşına bakacaksın ki insanlar çıkmasın dışarı. Faturanı dijital yoldan öde diyorsun, olmayan parayla mı ödesin! Devletin kasası boşsa insanların da kasası boş anlamıyorlar arkadaşlar. Bizim isteğimiz açık; hiç kimse işten çıkmasın, bunun faturasını işçiler değil devletle patronlar ödesin. Bizler devamlı taşın altına elimizi sokmaktan nasır tuttu ellerimiz.Ben Manisada çalışan bir emekçi olarak, işçi arkadaşlarımızınrahatsızlığı var diye arama ihtiyacı duymayıp mesaj atan, “ikinci bir emre kadar işe gelme” diyen kan emicilere yazıklar olsun diyorum.