Bundan 149 yıl önce işçi sınıfı kısa süreli de olsa ilk kez bir hayali gerçekleştirdi: Paris Komünü. Bu komünün içinden bir marş doğdu komünist geleneğe: Enternasyonal Marşı.
İşçi sınıfının ilk iktidarı Paris Komünü’nün üyesi olan nakliye işçisi Fransız Eugène Pottier, aynı zamanda her sosyalistin mutlaka bildiği Enternasyonal Marşı’nın söz yazarı. Enternasyonal Marşı’nın tüm ülkelerin işçilerinin marşı olmasını sağlayan şey neydi? Söz yazarının da, bestecisinin de bir işçi olması mı? Sanırım bu sorunun cevabı yine sorunun içerisinde gizli; yani marşın sözlerinde.
Pottier, tüm dünya için eşit, özgür, sınırsız ve sınıfsız bir toplumun özlemini satırlarına dökmüştü bu şiir ile. Enternasyonal’in sözleri o kadar net ve gerçek talepleri içeriyordu ki tüm dünyada işçilerin yüreğine dokunmuştu. Bu yüzden sadece yazıldığı dönemde değil, Rus Devrimi’nden, Hamburg Barikatları’na, İspanya İç Savaşı’ndan, Nikaragua Devrimi’ne, nerede mücadele varsa orada hep aynı coşku ile sahiplenildi. Sovyetlerin 1917-41 arasında resmi marşı oldu.
Enternasyonal Marşı aslında bir mücadele biçiminin özetiydi. Enternasyonal Marşı’nın sözlerine bakarsanız işçi sınıfının mücadelesinin yaşadığımız dünya için kurtuluş mücadelesi olarak görüldüğünü, bu mücadelenin adresinin de işçi sınıfının dünya partisi Enternasyonal olarak işaret edildiğini hemen fark edersiniz. Komünün dağılmasından sonra Potier, mücadeleye hakkında idam kararı olduğu için ABD’de devam etti. 1880 affından sonra ise tekrar Fransa’ya döndü ve burada öldü. Marx, Engel, Lenin, Troçki gibi önderlerin geliştirdiği Enternasyonalizm anlayışı ve bir Dünya Partisi fikri, Stalinizm tarafından yok edilmeye çalışılsa da, hala günceldir. Ve Enternasyonal Marşı tüm dünya işçilerinin isyanının sesidir.
Uyan artık uykudan uyan
Uyan esirler dünyası
Zulme karşı hıncımız volkan
Kavgamız ölüm-dirim kavgası
Mazi ta kökünden silinsin
Biz başka alem isteriz
Bizi hiçe sayanlar bilsin
Bundan sonra her şey biziz.
Bu kavga en sonuncu kavgamızdır artık
Enternasyonal’le kurtulur insanlık
Tanrı, patron, bey, ağa, sultan
Nasıl bizleri kurtarır
Bizleri kurtaracak olan
Kendi kollarımızdır
Bu kavga en sonuncu kavgamızdır artık
Enternasyonal’le kurtulur insanlık
Hem fabrikalar, hem de toprak
Her şey emekçinin malı
Asalaklara tanımayız hak
Her şey emeğin olmalı
Cellatların döktüğü kan
Bir gün onları boğacak
Bu kan denizinin ufkundan
Kızıl bir güneş doğacak
Bu kavga en sonuncu kavgamızdır artık
Enternasyonal’le kurtulur insanlık.