Kırmızı Gazete Yayın Kurulu
1. 13 Kasım Pazar günü gerçekleşen bombalı saldırı ve sonucunda kaybettiğimiz masum canlar için derin bir üzüntü içerisindeyiz. Yaralıların da bir an önce iyileşmesini diliyoruz. Bir klişe gibi görünse de böylesi bir saldırının Türkiye ve bölge emekçilerinin kardeşliğine yapılmış olduğunu belirtmeliyiz. Saldırıyı yapan kim olursa olsun, bu türden saldırıların otokratik Saray rejiminin ömrünü uzatmaktan başka bir işe yaramayacağı açıkça ortadadır…
2. Acımızın da ötesinde bu saldırının, uzunca bir süredir yazılarımızda dikkat çektiğimiz tehlikeli ihtimaller dizisinin başlangıcı olmasından da kaygılıyız. Zira seçim sonucunun bir rejim değişikliği ihtimali içerdiğini, bu nedenle iktidardaki güçlerin iktidarlarını kaybetmemek için olağanüstü haller yaratarak geniş çaplı tutuklamalar, saldırılar yapabileceğini, sınır ötesi yeni harekâtlara girişebileceğini, hatta iktidar içi mücadelelerin saray darbelerine yol açabileceğini vurguluyoruz.
3. Ayrıca 2015-2016 arasında meydana gelen ve gerçek failleri hâlâ “meçhul” bombalı saldırıları unutmadık. Toprağa verdiğimiz canlarımızın derin acısı hâlâ yüreklerimizde. Ve o sürecin başarısız bir darbe girişimiyle sonuçlandığını da aklımızdan çıkarmadık. Bu kanlı ve karanlık dönem pek çok yönüyle hâlâ “sırlarını” koruyor.
4. Hükümetin özellikle Suriye’de oynadığı fetihçi-yayılmacı rol, oradaki gerici örgüt ve çetelerle gizli ve açık ilişkileri, içeride ve dışarıda yıkıcı sonuçlara, saldırılara yol açmaktadır. Hükümetin maceracı, yayılmacı dış politikalarını şiddetle reddediyoruz. AKP döneminde ülke defalarca kan banyosu yaşadı. Sorumlu sadece kendi iktidarının devamlılığı için istihbaratı, devletin tüm organlarını kullanan iktidardır.
5. Saldırının ardından, daha hiçbir şey net değilken PKK’nin olağan şüpheli olarak seçilmesinin hemen ardından “HDP kapatılsın”a dönüşen süreçten kaygılıyız. Henüz her şey soru işaretleri ve belirsizliklerle doluyken bu yola gidilmesi kuşkularımızı daha da arttırmaktadır. Bu koşullarda burjuva muhalefet dahil, Saray rejimi karşıtı bütün kesimlerin terörize edilmesinden kaygılıyız.
6. Bu saldırının ilk andan itibaren Rojava’ya bir askeri operasyon için kullanılmaya çalışılmasını reddediyoruz. Bütün bu sınır ötesi harekâtların halkın güvenliğini sağlamak bir yana düşmanlıkları derinleştirdiği aşikardır.
7. Böyle bir saldırının önümüzdeki seçim sürecini ve seçim sonuçlarını kaçınılmaz biçimde etkileyeceği, hatta öncelikle bunu hedefleyeceği açıktır. Bombalı saldırı bahane edilerek, toplumun terörize edilmesine, muhalefetin sindirilmesine, sansür ve yasakların arttırılmasına, otokratik Saray rejiminin güvenlikçi politikalarla kalıcı hale getirilmesine ve bu yollarla seçimlerin etkilenmesine izin vermeyelim. Emekçi halkımızı bu tür saldırılar karşısında uyanık olmaya ve birliğini korumaya çağırıyoruz.
8.Tüm şüphelerin ortadan kaldırılması için haber yasaklarına son verilmeli, halka açık, bağımsız, şeffaf ve güvenilir bir soruşturma süreci yürütülmelidir. Başta son bombalama eylemi olmak üzere bugüne kadarki bütün saldırı, cinayet ve katliamların failleri ve bunların arkasındaki bütün gerçek terör odakları ortaya çıkarılmalıdır.