Hatırlanacağı üzere Petrol-İş’te son kongreyi AKP destekli yönetim kazanmıştı. Petrol-İş’in zayıf ve şekilsel olan mücadeleciliği, son yönetimle tam bir işbirlikçilik haline gelmişti.
1 Eylül Pazar günü gerçekleşen 28. Olağan Genel Kurul’da muhalif listenin başkan adayı, Gebze Şube Başkanı Süleyman Akyüz genel başkanlığa seçildi. Süleyman Akyüz 129 alırken, Ali Ufuk Yaşar (Eski başkan) 118 oyda kaldı.
İşçilerin mevcut yönetime uzun süredir tepkiliydi. Zira çalışma koşulları kötüleşirken eski yönetim hiçbir şey yapmamıştı. Muhalefetin kazanmasını da bu muhalif işçilerin oyları belirledi.
Genel kurulda söz alan Unilever Baştemsilcisi Selim Demir, “… 4 yıl önce de aynı dertleri dinliyorduk, bugün de aynı dertleri dinliyoruz. Bizim dertlerimizden onlar da şikayet ediyor. Kim çözecek, mahallenin kasabı mı?” diyerek tepkilerini ifade etti.
TÜPRAŞ işçisi Kemal Karakaya ise “…Kamu sözleşmesinin nedeni TÜPRAŞ’ta bu sözleşmeyi imzalayanlardır…1 Temmuz 2019 TÜPRAŞ kara bir leke olarak tarihimize yazıldı” dedi.
Petrol-İş’te muhalif listenin kazanmasını önemli buluyoruz. Ancak bu yeterli bir kazanım değildir. Sınıf bilinçli mücadeleci işçiler yeni yönetimin icraatlarının takipçisi olmalılar. Petrol-iş, mücadeleci bir sınıf örgütüne dönüştürmek tüm sınıf bilinçli işçilerin öncelikli görevidir. Bu açıdan tabandaki işçiler hep taleplerinin takipçisi olmalı, hem de bir dahaki kongreye kadar güçlü bir şekilde örgütlenmeliler. Yeni yönetimden beklentimiz vaatlerini yerine getirmesidir. İşçilere sınıf bilinci vermek, mücadeleleri desteklemek, hükümetin ve patronların kıdem tazminatı başta olmak üzere saldırılarına örgütlü olarak karşı durmak, öncelikli hedef olmalıdır. İşçilerin beklentisi dert yanmak değil, sorunlarına çözüm üretilmesidir.