Yazan: Ali Büyükdere
Yarın işçi sınıfının mücadele ve birlik günü 1 Mayıs. İşçi sınıfı dünyanın her tarafında, burjuvazinin artan küresel mali krizinin sonuçlarıyla, bu krizin zararını işçi sınıfına yükleyip parasına para katmaya çalışan patronlarla ve o patronların menfaatleri için hükümetlerin çıkardığı işçi düşmanı yasalarla karşı karşıya. Sadece seçim zamanı işçi sınıfını hatırlayıp kapısını çalan burjuva siyasetçilerin ve kendi lüks yaşantılarını bırakmamak için sendika koltuklarına yapışan, çok kez işçiyi patronlara satan sendika bürokratlarının varlığı artık işçileri durdurmaya yetmiyor. Kötüleşen ekonomik koşulların işçi sınıfını ezmesinden dolayı, sanayi bölgelerinde direnişler artıyor ve sendikaları mücadeleye zorluyor.
Bu koşular altında kaybedecek bir şeyi kalmayan işçiler, insanca yaşam koşulları için örgütlenip sendikalaşmaya çalıştıklarında sadece patronlarla değil, yeri geldiğinde onları engelleyen sendika bürokratlarına karşı da mücadele etmek zorundalar. Yetersiz hazırlık, içerde dışarda birliğin arttırılamaması ve bir dizi zorluk nedeniyle direnişler bir süre sonra sönümleniyor. Bilinç, sağlam bir örgütlülük ve kararlı bir işçi iradesi ile yürütülmeyen bir direniş sönümlenir.
Çerkezköy organize sanayi bölgesinde bunun birçok olumsuz örneği var. 2019 yılında mali krizi bahane eden Polimer patronu, Petrol-İş İstanbul Şube başkanıyla yaptığı gizli görüşme ve yaptıkları protokolle küçülme konusunda anlaşmıştır. İşverenin kendi istemediği çalışanları belirlediği, sendikanın da sınıf bilinçli, kendine muhalif işçileri belirlediği anlaşmayla ortak bir işçi çıkarma listesi belirlenmiştir. 600 işçinin işten çıkarılması planlanmış, ilk elden 300 işçi çıkarılmıştı. Ancak atılan bir grup işçinin direnişe geçmesi sonucunda çıkarmalar durmak zorunda kalmıştı. İşten çıkarılan üyelerine sahip çıkmayan Petrol-iş İstanbul Şubesi, direnişçileri yalnızlaştırıp direnişin bitmesi için uğraşmıştır. Şube Başkanı ve bazı işyeri temsilcileri “bunlar komünist, bunların yanına gitmeyin. Sizleri tekrar işe geri alacağız” diyerek çıkarılan işçileri kandırıp direnişin büyümesini engellemiştir. Sendikaya rağmen direnen işçiler, mahkeme yoluyla mücadeleyi kazandılar.
Bir diğer önemli grevi Lastik-İş Sendikası üyesi Hakan Plastik işçileri gerçekleştirdi. Çerkezköy ve Urfa’da Kurulu olan fabrikalarda çalışan işçiler adına 6 Ocak 2021 tarihinde başlayan toplu iş sözleşmesi görüşmeleri anlaşmazlıkla sonuçlanınca, 11 Haziran’da işçi arkadaşlarımız greve çıkmıştı. Greve çıkan işçiler, 5 Temmuz 2021 yılında varılan anlaşma sonucunda mücadeleyi kazandılar. Fakat anlaşmadan kısa bir süre sonra işçileri greve götüren ve kazanımları sağlayan işçi temsilcileri, patronun isteği üzerine sendika tarafından görevden alındı.
Çerkezköy’de bulunan ve 600 işçinin çalıştığı İndomie Adkoturk makarna fabrikasında sendikalaşan 8 işçi korona önlemlerine uymadığı bahanesiyle, Kod 29’dan yararlanılarak işten atıldı. 5 yıl önce Tek Gıda-İş’te örgütlenen işçiler, yetki için yeterli sayıya ulaşmış, fakat patron sendikaya itirazı etmişti. Mahkeme süreci 2021’de sonuçlandı ve sendika işyerinde yetki aldı. Buna rağmen masaya oturmayan patron, pandemi koşularını bahane ederek kod 29’dan işçileri atmaya devam etti. İşçi arkadaşlarımız kötü koşullara, baskılara ve işten çıkarılmalara karşı direnişe geçtiler. Maalesef direniş sırasında genç bir işçi kardeşimiz iş kazası sonucu hayatını kaybetti. Tüm kararlılığına rağmen direnişçi işçiler mücadeleden olumlu sonuç alamadılar.
Çerkezköy sanayi bölgesine bulunan Aksa Jeneratör işçileri düşük ücretlere karşı Türk Metal sendikasına üye oldular. İşçilerin yetki için yeterli sayıya ulaştığını öğrenen patron işçileri çıkartmaya başladı. İşçi kardeşlerimiz fabrika önünde direnişe geçmelerine rağmen sonuç alamadılar.
Yine Çerkezköy sanayi bölgesinde bulunan Coko Werk işçileri, aynı şekilde düşük ücret ve kötü koşulara nedeniyle, Petrol-İş 1 No’lu şubeye üye oldular. Ancak benzer şekilde işten atıldılar. Fabrika önünde kısa süre direnen işçiler maalesef sonuç alamadılar.
Bölgede Petrol-İş Çerkezköy Şubesi üyesi Pas South işçileri ve Selüloz-İş Trakya Şubesi üyesi Lila Kâğıt işçileri sendikalaştıkları için işten çıkarıldılar. Her iki fabrikanın önünde direniş sürüyor. İki işyerinde de, içerde ve dışarda örgütlülüğün korunması, aktif üyelik çalışması yapılması, patronların ve temsilcilerinin her yerde sıkıştırılması çok önemli. Bu direnişlerin kazanımla sonuçlanması ve iki işyerine de sendika girmesi bölgedeki tüm işyerlerini olumlu etkileyecektir. İşçiler daha iyi çalışma koşulları için daha fazla harekete geçecektir.