Mücadele hayatımız boyunca pek çok yenilgiyi, acıyı ama aynı zamanda pek çok zaferi ve mutluluğu paylaştığımız yol arkadaşlarımızın yitimi, geride kolay doldurulmaz boşluklar bırakır. İnsanlık dışı bir sistem olarak kapitalist barbarlığın takibi, tutuklanmalar, yeraltı koşulları, hiç gelmeyecekmiş gibi duran güzel günlere duyulan özlem ve örgütlü yaşamda ısrar çelikleştirip zenginleştirmiştir yoldaşlığınızı. Onlarla aynı çatının altında yaşamış olmanıza bile gerek yoktur, o yorulmaz savaşçıların hemen şimdi dünyanın bir köşesinde yaşıyor olduğunu bilmek bile büyük güç verir insana…
Silvia Santos, işte size bu duyguları yaşatacak, isimsiz kahramanlardan biriydi. Her nedense arkadaşlarının “Pestañas” olarak çağırdığı bu Arjantin’li esmer kadın 1968 öğrenci seferberliklerinde sivrilmiş ve yolu Nahuel Moreno ile kesişmişti. O günden beri Moreno ile birlikte Bolşevik bir Dördüncü Enternasyonal inşası davasının peşindeydi Pestañas.
Moreno’nun akımı, bu tip adanmış devrimciler için “yorulmaz duvarcı ustaları” deyişini kullanmayı pek sever. Silvia Santos kimdir bu yorulmaz duvarcı ustaları sorusunun ete kemiğe bürünmüş halidir.
Santos’un devrimci partinin inşası mücadelesi Arjantin’de PRT La Verdad ile başlayıp PST ve MAS’ın inşası ile sürmüş, Dördüncü Enternasyonal’in saflarında yaşanan çürüme karşısında devrimci Dördüncü Enternasyonal’in inşası için mücadelesi kesintisiz şekilde Bolivya ve Peru’dan Brezilya’ya yayılmıştı. Öyle bir devrimciydi ki Santos, onun izlerinin ölümünün ardından başka coğrafyalarda daha uzun bir süre görülebileceğinden emin olabilirsiniz. Öte yandan onun kaybıyla, Nahuel Moreno önderliğindeki mücadeleci akımın başlıca kadrolarından biri de ellerimizden kayıp gitmiş oldu.
Silvia Santos yoldaş, bizler için Bolşevizm demek…
Dünyanın bir başka noktasında yeni bir “Kızıl Ekim” yaratılması için savaşmak demek. Dev çok uluslu şirketlerin, borsanın, Irkçılığın ve patriyarka’nın egemenliğine son verecek bir Dünya Sovyet Cumhuriyeti yolunda geleceğe umutla bakmak demek.…