Numan Büyükhan
19 Mayıs 2011 yılında, Çorlu Belediyesi’nde taşeron işçi olarak işe başladım.
1 Ocak 2016 yılında, 3 günlük sigortamız gasp edilmeye çalışıldı.
Mahkeme kayıtları var incelenebilir.
Maaşlarımız, 2016 yerel seçimleri sonrası Ağustos ayına kadar gününde yatmadı.
Ayın sonunu bulduğu aylar oldu.
Yapı Kredi Bankası’ndan kayıtlara bakılabilir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tediye ödemeleri hakkında yapmış olduğu açıklamalara uyulmadı ve mahkemeye gidildi.
Toplu Sözleşme’de olmasına rağmen ödenmemekte ısrar edildi.
Genel müdürümüz Hüseyin Özcan’ın onca baskısına rağmen, Fatih Uysal ve Emin Pehlivan engeli aşılamadı.
Hakkaniyetin dışına çıkıldı ve Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak da onlara eşlik etti.
Milletin hizmet için ödediği vergiler mahkemelerimize harç parası olarak ve avukatlara harcandı.
Ve ödeneceği konusunda toplu sözleşmede hepsinin imzası olmasına rağmen.
Zimmet suçu işliyorsunuz, emek sömürüsü yapıyorsunuz, emekçileri zora sokuyorsunuz dememize rağmen kimse rahmani, vicdani ve yükümlülüklere göre davranmadı.
Üç yıla yakın toplu sözleşme yüzü göstermediler.
Sendika, Hak-İş’e bağlı iktidara yakın bir görüntü içerisinde olduğu için masaya oturmamak adına iş kolu değişikliğine dahi gidildi.
Bunları gerek sosyal medya, gerek WhatsApp grubumuzda hakkımızın verilmediği söyleyerek eleştirdim.
Ve en son 2022 banka promosyonları.
Bizimle aynı maaşı alan çevre belediye çalışanları, 2 yıllık anlaşma yapanlar 6.400 TL, 3 yıllık anlaşma yapanlar 9.600 TL banka promosyonu aldılar.
2023 banka promosyonları bardağı taşıran son damla oldu ve bu olayı yargıya taşıyacağımı, gerekirse Cimer’e yazacağımı dile getirince diğer çalışanlara gözdağı olması için, benim iş akdimi, 2022 yılı almış olduğum raporlar 40 günü geçtiği için, bu gerekçe gösterilerek tek taraflı feshettiler.
Bu raporların 45 günü apandisit ameliyatı, 15 günü covid 19 pozitif.
Burada bir adalet, burada bir insanlık suçu işleniyor ve sonu gelmeyecek.
Düşünün, kışın ortasında, yılın ilk iş günü işine gidiyorsun ve çıkarıldığını öğreniyorsun.
Ev kira, üç çocuk ve pandemi sonrası zorlaşan hayat koşulları.
“Adalet adalet” diyenlerin, hem halkçılık, hem devletçilik, hem de milliyetçilik konusundaki tutarsızlığını görüyor musunuz?
Hakkını arayan insanlara yapılan muameleye bakın.
Ama ben bu işin peşini bırakmayacağım.
Herkes cebindeki taşları dökecek, adil ve adaletli olunacak.
Gerekirse Ankara’ya kadar Adalet Yürüyüşü yapacağım ve CHP Genel Merkezi önünde açlık grevi başlatacağım.
Yapılan haksızlığa, bundan önce de olduğu gibi yine sessiz ve kayıtsız kalmayacağım.
Adalet herkes için var.
Ve adalet er ya da geç yerini bulur.