Arjantinli Troçkist önder Nahuel Moreno’nun, Bolşeviklerin ayak izlerini takip ederek onu kurduğu an, uluslararası Troçkist hareket saflarında mantıki sonuçlarını bugün yaşadığımız bir kırılma anıydı. Tam da o anda Troçkist hareketin saflarında kapitalizmin tüm yıkıcı sonuçlarından arındırılarak, evcilleştirilebileceğini uman geniş bir kesim, Bolşevik tipte bir enternasyonal için mücadele etme fikrinden tarihsel olarak kopacak, düzen içine çekilecekti.
1982 yılının Ocak ayında Uluslararası İşçi Birliği-Dördüncü Enternasyonal’in (LİT-Cİ) inşası, Troçkizmin -yani günümüzdeki Bolşevizmin- uzlaşmaz savunusundan yana olan tüm örgütlü Troçkist kanadı, uluslararası bir örgütte bir araya getirmeye dönük bir girişimdi. Zira dünyaya hâkim olan dev çokuluslu şirketlerin devrilmesini ve ancak dünya ölçeğinde gerçekleşebilecek olan sosyalizmin kurulmasını olanaklı kılabilecek strateji ve taktikleri ancak böyle bir Enternasyonal geliştirebilirdi.
Onun inşasına girişenler için sınıf mücadelesi ve devrim, dünya ölçeğinde bir gerçekliğe sahipti. Onun saflarında kenetlenenler açısından bu çağda tüm olaylar, ulusal değil uluslararası ölçekte ve dünya devrimi ya da karşıdevrimi diyalektiği içinde kavranmaktaydı.
Onun saflarında yüzlerce kadın ve erkeği, dünyanın değişik bölgelerinde Bolşevik tipte bir parti inşa etmek için savaşırken yitirdik. Onun savaşçıları, başta kurucusu Nahuel Moreno olmak üzere, uluslararası karşıdevrimin en yetkin kurumlarınca düşman bellendi ve amansızca takip altına alındı. O burjuvazinin düşmanı, ezilenlerin ve yok sayılanların dostuydu. Nereye gittiyse Bolşevizmin sözünü taşıdı.
Pek çok kez hata yaptı. Saflarından hastalıklı anlayışlar uç verdi. Bölünmelere uğradı. Ama yanlışlarını Bolşevik deneyimin eşsiz araçlarıyla masaya yatırıp aşmanın her daim bir yolunu buldu. Hiçbir karşı devrimci onun saflarında barınamadı ya da onun saflarından ve programından ayrılmaksızın sanatını icra edemedi. Küllerinden her seferinde yeniden doğmanın bir yolunu buldu. O Bolşevik devrimcilerin, Troçki’nin, Moreno’nun mirası üzerinde yükseliyordu.
Türkiye’de de şaşırtıcı bir gelenek, tarih ve değerler bütünü yarattı. Kadrolar inşa etti, sınıf mücadelelerine sözünü taşıdı, yenilgilere uğrayıp yeniden başını kaldırdı. Onunla çok defa tartıştık, ağır krizler yaşadık, uzak kaldığımız oldu. Ama devrimci programından ve değerlerinden bir an bile tereddüt etmedik.
Yeni Yaşın Kutlu Olsun Uluslararası İşçi Birliği-Dördüncü Enternasyonal (LİT-Cİ)!
Yeni Kızıl Ekimlerin Yolunda,
Çok Yaşa Dördüncü Enternasyonal!