Murat Yakın
“Kızıl Ekim’in” en büyük liderlerinden Leon Troçki’nin torunu Esteban Volkov Meksika’da 97 yaşında hayatını kaybetti. O yalnızca büyük bir tarihsel figürün torunu değildi, aynı zamanda kendisini en elverişssiz koşullar altında yeniden inşa edebilen, dönüştürücü ve birleştirici bir sıra neferiydi. Bolşevizmin dünde kalan bir hatıra olduğu fikrinde değildi, Bolşevizmin İnsanlığa bir gelecek ufku sunan bir yarını olduğundan emindi.
Esteban Volkov, günümüzde Ukrayna’nın Yanovka kenti yakınlarında yaşayan, Yahudi köklere sahip, Ukrayna aksanıyla rusça konuşan bir ailenin parçasıydı. Proletaryayı, “kendi kaderini yönetmek, demokratik olmak ve emekçi kitlelerin başında bir devrimle iktidarı almak zorunda olduğuna” ikna etmeyi başaran ve tarihte ilk kez bir işçi devletinin inşasına katkıda bulunan dedesinin kaderi, kendi kaderini de bir gölge gibi takip etti.
Burjuvazi ve Stalinizm, dedesinin başını çektiği hareketin sonuçlarını asla unutmadılar ve affetmediler. Ailesi topyekûn imha edilen Volkov, yetim kaldı ve güçlükle Meksika’ya dedesinin yanına sığınabildiğinde daha 13 yaşındaydı. Rusya kökenli bu çocuk ömrünün geri kalanını İspanyolca konuşarak ve Latin Amerika dünyasına ait olarak geçirdi ve dedesine yönelik 2 suikast girişimine tanık oldu. Bunlardan birinde bacağından vuruldu. Nihayet dedesinin Stalinist bir katil tarafından alçakça katledilişine çocuk yaşta şahit oldu.
Volkov, yalnızca büyük devrimci Leon Troçki ile aramızdaki son fiziksel köprü değildi, aynı zamanda ezilen yığınların kaderini dönüştüren dedesinin, siyasi ve teorik mirasının dünya çapında saygınlık kazanmış bir temsilcisiydi.
Uzun yaşamını Leon Troçki’nin Marksist önermelerini ve deneyimlerini korumaya ve onun anısını Stalinizm tarafından lekelenmeden yaşatmaya adadı. Onun çabalarıyla Troçki’nin ömrünün son yıllarını geçirdiği ev, dünya çapında bir müze ve kültür kurumu oldu, bir insanlık mirası haline dönüştü. Troçki’nin arşivleri mükemmel bir biçimde tasnif edilerek gelecek kuşaklara güvenle teslim edildi.
Esteban Volkov, Bir bilim adamı – Bir Fizikçiydi- olmasına karşın, kararlı bir Bolşevizm taraftarı olarak yaşadı ve dedesinin inşacılarından biri olduğu Dördüncü Enternasyonal’in savaşçı bir ruhla yeniden inşasının açık bir taraftarıydı.
Neredeyse tüm üyeleri Stalin’in hapishanelerinde ya da Stalinist ajanlar tarafından öldürülen ailesi için istisnai şekilde uzun bir ömür sürdü ve 97 yaşında hayata gözlerini yumdu. Kendisine yönelik suikast esnasında zarar görmemesi için üzerine kapanan dedesi bunu bilse ne mutlu olurdu…
Kırmızı Gazete çevresi olarak, tüm yaşamı boyunca Leon Troçki’nin tarihsel ve siyasi anısının tutarlı bir koruyucusu olan Esteban Volkov’un kaybının derin acısı içindeyiz. Başta Bronstein ailesinin üyeleri olmak üzere Dördüncü Enternasyonal’in yeniden inşası için samimiyetle savaşan tüm kesimlerin, hareketimizin, yoksul mahallelerde, fabrikalarda, dipsiz maden dehlizlerinde, göç kervanlarında yüreği devrim ateşiyle yanan herkesin başı sağ olsun…
Aramızdan ayrılışının ardından, aklımızda sadece büyükbabasının vasiyetindeki şu eşsiz sözler çınlıyor;
“İnsanlığın komünist geleceğine olan inancım, gençlik yıllarımda olduğundan daha az ateşli değil; aslında bugün çok daha sağlam… Yaşam çok güzel. Gelecek nesiller onu tüm kötülüklerden, baskı ve şiddetten arındırsınlar ve tadını doyasıya çıkarsınlar”…
