Arjantin: Hükümetle Barışa Hayır! Yeni Hükümete Karşı Mücadele Şimdi Başlıyor!

Arjantin: Hükümetle Barışa Hayır! Yeni Hükümete Karşı Mücadele Şimdi Başlıyor!

PSTU-Arjantin

Javier Milei Arjantin’deki başkanlık seçimlerini büyük bir farkla kazandı ve yeni Başkan olacak. Mile’nin işçi karşıtı programını zaten biliyoruz ancak Maurice Macri de Hükümetinin başarısızlığını halka karşı reformları yeterince hızlı gerçekleştirmemesine bağlayarak bu programı desteklemeye başladı.

Milei ilk konuşmasında işçi sınıfına karşı planlarında derhal ilerleyeceğini, ülkenin Uluslararası Para Fonu (IMF) ve ABD’ye teslim edeceğini, Malvinas davasının terk edeceğini ve tüm işçi, azınlık ve kadın haklarına karşı harekete geçeceğini açıkça ortaya koydu. Ayrıca kapitalist “özel mülkiyeti” de sonuna kadar savunmayı planlıyor. Gelecek kabinesi tam da bunu ifade etmektedir.

Kendimizi acımasız ve hızlı bir saldırıya hazırlamalıyız. Bu sözde özgürlükçü, kendisini emperyalizme ve yönetme kapasitesinden şüphe duyan büyük patronlara güvenilir göstermeye çalışacaktır.

Onun karşısına ilk günden itibaren sokaklarda, fabrikalarda, işyerlerinde, okullarda ve mahallelerde işçilerin ve halkın birliğiyle çıkmalıyız.

Ne “barış” ne de bekleme günü olabilir. Direnişi örgütlemedeki herhangi bir gecikmenin bedelini çok ağır ödeyeceğiz.

CGT, sendikalar ve toplumsal örgütler geri adım atılmasına izin vermeyeceklerini derhal göstermelidir. Bu onların görevidir.

Ancak bunu yapacaklarına güvenmiyoruz. Tıpkı zamanında Macri’nin ya da 1990’larda Menem’in felaketlerine izin verdikleri gibi, yeni Başkan ile “diyalog”tan kaygı duymayacaklardır.

Askeri diktatörlüğe hayranlık duyan bu yeni hükümetin işçi karşıtı önlemlerine ve her türlü baskı girişimine karşı derhal bir mücadele planı çağrısında bulunmalarını talep ediyoruz. Özelleştirmeler, kamu harcamalarında kesintiler, kamu eğitiminin, sağlık hizmetlerinin ve bilimlerin tasfiyesini önermektedir. Kısacası, planları IMF’ye tam teslimiyettir.

Bu direnişi aşağıdan, gelmekte olanla yüzleşme kapasitesine sahip olan tek kesim olan işçi ve halk tabanından örgütlemeliyiz.

Peronizm güçsüzlüğünü gösterdi

Sergio Massa kendini toparlayamadı. Bu, Peronizmin Alberto ve Cristina Fernandez ile birlikte yürüttüğü felaket hükümetlerin sonucudur. Milei’nin zaferi ancak halkın çoğunluğunun son hükümetlere duyduğu öfke ve bıkkınlıkla açıklanabilir.

Gerçek şu ki Peronizm ve onun farklı kanatları, farklı sermaye çevrelerinin hizmetinde ve onları takip eden sendika liderlerinin suç ortaklığı içindedir. “Sağ kanatla” mücadele etmek için ne inancı ne de gücü var.

Halkın bu öfkesinin “sistem karşıtı” aşırı sağın bir varyantı tarafından sermayeye dönüştürülmesi, sol güçleri düşündürmelidir, çünkü bu öfkenin bir kısmını bile nasıl kanalize edeceklerini bilmiyorlardı.

Bir gün bile barış yok

PSTU olarak, işçi sınıfı ve halkımızı, liderlerin bunu yapmasını beklemeden yaklaşan saldırılara karşı koymaya çağırıyoruz.

Massa’ya inanmadan oy verenleri Milei’nin zaferini engellemeye ve ona karşı mücadele etmeye çağırıyoruz. Ayrıca mevcut hükümete duydukları öfke nedeniyle Milei’ye oy veren çok sayıda işçiye de çağrıda bulunuyoruz.

Milei, IMF’ye ve çokuluslu şirketlere, ABD’ye ve patronlara bağlılığını ve en temel sosyal haklara ve demokratik özgürlüklere karşı aldığı önlemleri er ya da geç gösterecektir. Kime oy vermiş olursak olalım, bundan zarar görecek olanlar biz işçiler ve yoksullar olacağız.

Yaklaşan saldırılara karşı koymak için en büyük birliği sağlamak zorundayız. İlk adımımız, büyük kapitalistlerle mücadele eden ve kaynaklarımızı yağmalayan ve çevreyi yok eden çokuluslu şirketleri kamulaştıran yeni bir devrimci işçi ve halk projesi inşa etmektir. Bizim olmayan iç ve dış kamu borçlarını ödemeyi durdurmalı ve bunun yerine tüm bu kaynakları halkın ihtiyaçlarının hizmetine sunmalı ve enflasyona son vermeliyiz. Yani, ihtiyacımız olan gerçek değişimi teşvik eden bir projeye ihtiyacımız var: işçi sınıfını iktidara getiren ve sosyalizme giden yolu başlatan bir işçi ve sosyalist devrime.

Yazar Hakkında