Kent Fiesta’dan Bir İşçi
Türkiye şartlarında güzel bir iş bulmak çok zor şu dönemde. Onlarca yere başvuruda bulundum, sonrasında Kent Fiesta diye bilinen, fırın imalatı yapan bir firmada işe girdim.
İlk günlerde genelde her yerde olur, “Buradan başka yer mi yok, ne işin var burada?” diyenlere kulak asmadım ama daha haftamı doldurmadan içerideki baskıyı, mobbingi gördükçe, her gün birilerinin bıraktığını ve birilerinin de atıldığını gördükçe hak verdim. Bir iş bulursam ayrılırım mantığıyla günler, aylar derken yıllar geçti. Haftanın neredeyse tamamında mesai, hafta sonları mesai derken ne emeğinizin karşılığını alabildim, ne de insan yerine konulabildim. Emeğimin karşılığını almak için zam istediğimdeyse kapıyı gösterdiler. “Dışarıda onlarca kişi var yerinde olmak isteyen, ya çalış ya defol “ denerek çocuk azarlanır gibi azarlandım.
Tabii ki sadece bana değil tüm çalışanlara bu şekilde davranılıyordu.
Fabrika içerisinde tartışmalar başladı: “Sendikaya üye olalım, hem üç kuruş fazla alırız hem de insan yerine konuluruz” dendi. Sonrasında bir kaç arkadaş Türk Metale üye oldular. İlk günlerde yönetim bunu duydu fakat hiç ses çıkarmadı. Üye olabilirsiniz, hakkınız gibi yakın tavır gösterdiler.
Bana geldiklerinde arkadaşlarıma üye olmayacağımı söyledim çünkü daha önce o sendikanın kazığını yemiştim.
Yaklaşık 70 kişinin üye olduğu haberleri dolaşmaya başlayınca fabrikada cadı avı başladı. Bu arkadaşlar iş yerinde “Gözüm görmesin seni, defol git!” denerek kısım amirleri tarafından teker teker, yaka paça fabrikadan uzaklaştırıldı. Kimileri de sabah işe girerken güvenlikten sokulmadı. Bu olayların sonucunda fabrika içerisinde sendika üyesi işçi kalmadı, tabii ben söz konusu sendikaya üye olmadığım için atılmamıştım.
Bir anda ortam güzelleşti, mesailer kalktı. Servise erken gidip ailemize vakit artırabiliyorduk. Yemekler, amirlerin hal ve hareketleri, her şey yoluna girdi. Hatta kişi başı 1000 TL ikramiye parası bile yatırdılar.
Sonra ne mi oldu? O maskeler düştü ve daha çok baskı, daha çok iş istemeye başladılar. Yaz bitti, sendikasız geride kalan bizler mesailerden başımızı kaldıramaz hale geldik, sömürü kat be kat arttı.
Bunlar neden oldu peki: daha önceki sendikalaşma girişimleri nedeniyle atılan arkadaşlar onurlarıyla başları dik gittiler. Peki ya biz? Sömürüye, mobbinge ve hakaretlere başkaldıramadığımız için, belki de iş bulamayız korkumuzla bu düzene boyun eğdik ve hala eğmeye devam ediyoruz.
Belki bizler, Kent Fiesta işçileri de güzel günler görürüz, kim bilir…