PATRON VE SENDİKA ARASINDA YALNIZLAŞTIRILAN SUNNY İŞÇİLERİ

PATRON VE SENDİKA ARASINDA YALNIZLAŞTIRILAN SUNNY İŞÇİLERİ

Nihan Drama

Sunny Atmaca Elektronik Bilgisayar firmasının internet sitesinde, “Çalışana Saygı” başlığı açılarak, istihdama oldukça fazla önem verdikleri yazılmış. Temmuz ayında fabrikada çalışan 1700’ün üzerinde işçinin arasından sendikaya üye oldukları için işten çıkarılan 22 işçiyi ve zorla ücretli-ücretsiz izne çıkarılan yüzlerce işçiyi düşündüğümüzde, yazıda bahsedilen işçiye ‘saygı’ gösterilmesinin yalnızca bir aldatmaca olduğunu ve göz boyamak için kullanıldığını anlamış oluruz.

Sunny işçileri, fabrikadaki kötü çalışma koşullarına karşı Özçelik-İş sendikasına üye olmak istediler. Sendika, işçilerden gelen örgütlenme talebi üzerine 19.07.2022 tarihinde yetki müracaatı yaptı. Çalışma Bakanlığı, 26.07.2022 tarihinde yetki tespiti çoğunluk belgesini gönderdi.

Yetki tespit belgesi geldiğinde Sunny Patronu Adem Atmaca, belgeye itiraz etti ve sendikaya üye olduğu tespit edilen 22 kişiyi işten çıkardı. Adem Atmaca’nın niyeti aslında yüzlerce kişiyi işten atmaktı fakat sendika işten çıkarmalara karşı hukuki süreç başlattığında geri adım atmak zorunda kaldı ve işçileri zorla ücretli izne gönderdi.

Sendika üyesi olan işçiler, bir sabah hiçbir şeyden haberleri yokken işe gittiler ve giriş kartlarının çalışmadığını gördüler. Bu yöntem fabrikada her zaman kullanılan bir yöntemdi. Bir çalışan işten çıkarıldığı zaman kendisine haber verilmez ve sabah işe geldiğinde giriş kartının çalışmaması yoluyla öğrenir. Fabrika kapısında kalan işçiler topluca en üst kata çıkarılarak ücretli izin kağıtlarını imzalamak zorunda bırakıldılar.

Tüm süregelen hukuksuzluğa karşı işçiler Esenyurt’taki Sunny Fabrikası önünde direniş başlattılar. Çalışana saygı duyduğunu iddia eden Adem Atmaca, direniş başladıktan sonra emekçilere karşı düşmanca saldırılarını arttırdı. İçeride çalışmaya devam eden işçiler tehdit edilerek, eğer direnişe katılırlarsa işten çıkarılacakları söylendi. Her eylem gününde fabrika önüne birkaç tane sivil polis geldi ve tehditkar bir tavırla işçileri izlediler.

Ücretli izne çıkarılan işçiler tekrar iş başı yaptıklarında haftanın belirli günlerinde vardiyalı olarak işe gelecekleri bildirildi. Pazartesi, salı günleri bir grup çalışırken, çarşamba, perşembe, cuma günleri diğer grup iş başı yaptı ve günler sürekli değiştirildi. Buradaki amaç örgütlü işçilerin bir araya gelmesini engellemekti.

İşçiler neden sendikaya üye olmak istiyordu? Çok güvendikleri için mi? Hayır. Başka çareleri olmadığı için. Sunny fabrikasında çalışan 1 senelik işçi de 10 senelik işçi de asgari ücretle maaş alıyor. Hafta içi mesai başladığında tuvaletler 2 saat boyunca kapalı.

Şirketindeki istihdamın %50’sinin kadın olduğundan dolayı övünen Adem Atmaca, hasta veya hamile çalışanlar için sabahları 2 saat boyunca tuvalete gidemezsiniz yoksa ben daha çok kazanamam diyor. Mesai saatinde cep telefonu kullanımı yasak. Çalışan anne babalar mesai süresi boyunca çocuklarından haber alamıyor.

Fabrikanın içerisinde çalışma alanı kapalı olduğundan dolayı dışarısı görünmüyor. Günlük 10 saat çalışma ile yalnızca 10 dakika süren molalarda dinlenmeye vakit bile bulamıyorlar. Hafta sonu “zorunlu” olarak yapılan mesailer sebebiyle işçiler evlerini düzene sokmaya ve aileleriyle zaman geçirmeye vakit bulamıyorlar. Müşteri memnuniyeti odaklı çalıştığını söyleyen Sunny, bu memnuniyeti işçileri sömürerek ve haklarını yiyerek yaratıyor. Bu düzene karşı haklarını savunmak isteyen işçiler ise zorbalığa ve adaletsizliğe uğruyor.

Direniş devam ederken işçilerin vazgeçmeyeceğini anlayan Adem Atmaca, fabrika içerisindeki makinelerden bazılarını söktürmeye başladı. Ağustos ayında zorla başlatılan ücretli izin Eylül ayı boyunca da devam ediyor. Peki şu an ortalık neden sessiz? Ses çıkarması gereken sendika nerede?

İlk bir hafta işçilerin gerçekleştirdiği direniş oldukça ses getirdi. Fabrika önünde toplananlar yalnız Sunny işçileri değildi, Esenyurt’taki diğer fabrika çalışanlarından da destek amaçlı katılım oldu. Kalabalığın giderek arttığını gören yönetim, işçilerin kendi isteğiyle işten çıkabileceklerini ve çıktıklarında tüm hakların kendilerine verileceklerini duyurdu. Adem Atmaca’nın işten çıkarmalara bahanesi şuydu: “Fabrika zordaydı ve çalışan eleman azaltmak zorundalardı.”

Direnişin ilk haftası bittiğinde sendika tarafından fabrikanın önünde haftada bir kez toplanma kararı alındı. Birdenbire alınan bu karar akla şu soruyu getirdi. Sendikaya fabrika yönetiminden uyarı mı gelmişti? “Yavaşlayın” mı dediler diye düşünürken haftada 1 güne indirildiği söylenen eylemler de yalnızca bir kez gerçekleştirildi.

Adem Atmaca, sendikanın geri adım atmasını fırsat bilerek işçileri yeniden zorla ücretsiz izne çıkarmaya çalıştı. Bu sırada sendika işe geri alma talebiyle dava sürecini başlattığını duyurdu. İşçilere ise bundan sonra dava süreciyle devam edileceği söylendi.

Sunny işçileri hem patron tarafından haksızlığa hem de sendika tarafından ihanete uğramıştır. Sarı sendikalarda yöneticilerin tek derdi makam koltuğu elde etmektir. İşçileri kandırmak amaçlı fabrika önünde birkaç saat toplanıp slogan atmakla işçi hakkı savunulmaz.

İşten atılan 22 işçinin davası halen devam ediyor. Patron Adem Atmaca, bu süreci uzatabildiği kadar uzatacak ve sendika da patronun bu hukuksuzluğuna karşı sessiz kalmaya devam edecektir.

İşçilerin yapması gereken örgütlenmek ve hem patrondan hem de sendikadan hesap sormaktır. Bir yanda insanca yaşamalarına izin vermeyen sömürü düzeni, bir yanda işçilerin yanındaymış gibi rol yapan koltuk sevdalılarının arasında işçiler yalnız bırakıldılar.

İşçi düşmanı Adem Atmaca ise yakın olduğu AKP iktidarının güvencesiyle fabrikasında çalışan işçilerin emeğini sömürmeye devam ediyor! Fakat artık kral çıplak. Adem Atmaca’nın ismi de yaptığı zulüm de unutulmayacak!

Yazar Hakkında