31 Mart 2024 yerel seçimleri üzerine.

31 Mart 2024 yerel seçimleri üzerine.

1. Yerel seçim sonuçlarının Türkiye siyasetinde yapısal bir değişime yol açma ihtimali vardır. Rejimin ekonomik saldırı programının sonucu olarak işsizlik, pahalılık artmış, bu saldırılara karşı tepki AKP ve MHP blokundan uzaklaşma olarak sandığa yansımıştır.

2. Saray, seçimlerde beklenmedik oranda geriletilmiştir. Saray için neredeyse Türkiye seçimine denk oranda büyük önem taşıyan İstanbul’da tarihi farkla yenilmesi rejimi sarsacaktır. İstanbul’dan ve özellikle yeni rant alanları olarak deprem bölgelerinden, Belediyeler eliyle dağıtılacak para akışının kapanması AKP-MHP ittifakından kaçışı derinleştirecektir.

3. Başkanlık seçimi ile konsolide edilmeye çalışılan iki partili-bloklu yönetim süreci yerel seçimler bazında da yerleşmiş görülmektedir. Burjuva liberallerin umut bağladığı Deva, Gelecek partisi gibi liberal-muhafazakarlık oluşumları ve İYİ Parti gibi operasyon partileri vadelerini doldurmuş ve politika sahnesinden neredeyse silinmiştir.

4. Yeni Bonapartist Saray rejiminin kendi içine göçme ihtimali söz konusudur. AKP-MHP ittifakı çözülebilir. Hatta bazı Saray darbeleri de dahil  bir sürece girebilir. İktidar blokunun ilk kez bu derecede tattığı tarihi yenilginin yarattığı boşluklarda işçi sınıfı ve sosyalist güçler ileriye atılım olanaklarını yakalayabilir.

5. Kürt seçmenler, AKP’ye kaybettirme politikasını başarılı olarak uygulamıştır. DEM Parti bölgede yeniden konsolidasyon sağlamıştır. Devletin tüm olanaklarına ve baskılarına karşı, DEM tarafından yürütülen seçim kampanyası başarılı olmuştur.

6. Kürt illerinde taşımalı günlük seçmen taşıyarak yapılan ve sonuçlara doğrudan yansıyan görüntü kabul edilemez. Kars, Şırnak, Bitlis seçimleri yenilenmelidir! “CeHaPe tek parti” döneminde açık oy kullanılırdı” diyen Erdoğan ve rejimi, DEM partinin kazandığı yerlerde, bir sandık darbesi yapmıştır. Kars, Şırnak, Bitlis seçimlerinin galibinin DEM parti olduğu açıktır. Bağımsız kurullar tarafından denetlenerek seçimler tekrarlanmalıdır. Taşıma oylar silinmelidir.

7. Yeniden Refah Partisi’nin yükselişi, AKP yerine, başka bir “milli sağ” partinin güçlenmesi anlamına gelmektedir. YRP, özellikle Anadolu’da işçiler üzerinde belli bir etki yakalamıştır. Bu yükselişi sınıf devrimcilerinin emekçi bölgelerinde örgütlü olarak var olması durdurabilir. Bu yükselişte şüphesiz, Filistin sorununda iktidarın teşhiri ve esrar ekiminin serbest bırakılması gibi politik taleplerin dillendirilmesi belirleyici olmuştur. Sosyalist solun bu konularda alanı boşaltması üzerinde düşünülmesi gereken bir konudur. AKP’den kaçacak unsurların yeniden toplanacağı bir odak olarak YRP, işçi sınıfının içinde karşı devrimci bir unsur halini alacaktır.

8. Hatay seçimleri, sosyalistlerin büyük önem verdiği/vermesi gereken bir bölge olmasına rağmen tercih hataları, seçimlere “akil insanlar” tarafından önerilen sağcılığı tescilli, kendi istikbalinden başka bir derdi olmayan kişilerin aday yapılması gibi nedenlerle başarısız sonuçlanmıştır. Sosyalistlerin büyük umut beslediği yerlerde burjuva rekabetçi hastalıklarla bir blok dahi yaratılamamış olması da tarihe düşülen bir not olacaktır. Defne’de TKP adayının, yine kazanmaya yakın birkaç yerde de benzer şekilde adayların bir sosyalist blok ile desteklenmemesi, yapılan tüm çağrıların görmezden gelinmesi dikkat çekicidir. Pek umut duymamakla beraber şapkanın öne koyulması gerekmektedir.

9. Sosyalist solun program sorunu giderek derinleştiği gibi, reformizmin programıyla işçi sınıfının devrimci programının yer değişmesi daha fazla söz konusu olacaktır. Meclislerde ve burjuva kurumlarda yer edinmenin bir başarı konusu haline gelmesi yeni gündem olacaktır. Sosyalist solun yeni retorik olarak “demokrasi” kazandı, kazanabiliyor gemisine daha da eklemlendiği bir dönemin yaşanacağını düşünüyoruz.

10. Ancak, aynı zamanda bu zafer ortamının, gözlemlediğimiz gibi iş yerlerinde sendikalaşma süreçlerini tetikleyeceği, daha cüretle örgütlenme ihtimallerini arttıracağını düşünüyor ve görüyoruz.

Yazar Hakkında