Soma Katliamını Protesto Eden Öğrencilere 9 Yıl Sonra toplam 102 Yıl Ceza!
KG Haber-İzmir 9 yıl önce gerçekleşen Soma madeni katliamını Ege Üniversitesi öğrencileri 22 Mayıs 2014’te protesto etmek istediler. Kampüs içerisinde helikopter destekli polis müdahalesiyle öğrenciler gözaltına alındı, 38’i hakkında dava açıldı. "Eğitim ve Öğretim...
İnsani yas süreçleri ve Hız Faşizmi Üzerine
Tekbir seslerinin ve selaların eşliğinde ve enkaz altında hala hayatta olanlar bile varken molozlar bir yandan kaldırılmaya başlandı.
AKP insanlara ne başına geleni anlama-idrak etme hakkı tanıyor, ne de yas biçimlerini yaşama hakkı. Bu konu muhalefetin de kafasını karıştırıyor sanırım. Hız hep olumlu bir şey olarak algılanıyor.
Duyguların ihtiyaç duyduğu zamansallığı es geçiyor. Kimi zaman muhalefet bu hızı zorlayan bir konum bile tutabiliyor. Oysa şu an talep edilmesi gereken 1 ay kadar alana dokunulmaması, insanlara yaslarını yaşayacak bir alan ve zaman tanınması. Alevi ve Hristiyanların özgün süreçlerine saygı gösterilmesi gibi şeyler.
Türkiye tarihinin en büyük doğal afetinde, böylesi büyük bir kolektif yas sürecinde 1 yıl içinde şehirlerin yeniden yapılacağının söylenmesi doğrudan insanı es geçen, önemsizleştiren bildik bakış açısı. Sol olarak biz de insani duygusal süreçlerin anlamı üzerine daha fazla düşünmeliyiz ve daha insani daha vicdani pozisyonlar tutabilmeliyiz. Bu erkekçi hız anlayışını besleyen-büyüten yerler ve siyasi pozisyonlara karşı çok daha uyanık olmalıyız. Ayrıca en azından şehirlerin yeniden inşasının planlanmasının da bu ortak süreye ihtiyacı var.
Deprem…
Kırmızı Gazete Yayın Kurulu 6 Şubat sabahı büyük bir felakete uyandık. Kahramanmaraş Pazarcık merkezli 7,7 büyüklüğündeki deprem, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Diyarbakır, Adıyaman, Gaziantep, Malatya ve Hatay'da muazzam bir yıkıma neden oldu. Şimdi...
İyi ve Vicdanlı Olmak Yeter Mi?
Günden güne yoksullaşan halkların umutsuzluğa kapılması, kendilerinde potansiyel olmadığından değil, onları yönlendirecek bir devrimci öncünün olmamasındandır. Ne yazık ki “iyilik edebiyatı” yapılması işçi sınıfını hazırlanması gereken savaştan uzaklaştırıyor.
Bizi öfke kurtaracak. Azalmayan, dinmeyen, aksine gün geçtikçe büyüyen bir öfke. Aç kalmış bir insanın öfkesini, Oğuzhan Uğur’un programına katılmak ortaya çıkaracaksa eğer buyurun devam edin.
VATANIN BÜTÜNLÜĞÜ, ATAERKİL KÜLTÜR, PROLETARYANIN PROLETARYASI
Nihan Drama Kapitalist düzende işçi sınıfı ancak sermaye sınıfının istediği kadar ve istediği gibi yaşar. Kendi iradesinin elinde olan bir hayatı yoktur. Yoksulların bebekten yedikleri mamaların besleyiciliğinden, yaşlılıkta geçinememe, sokakta kalma tehlikesine kadar...
“KAHRAMANLAR”
Aleksandra Kollantay İngilizce’den Türkçe’ye çeviri: Müge Ertürk Savaş henüz bitmemişti, aslında bitecek gibi de görünmüyordu, ancak yaralıların sayısı da giderek artıyordu: kolsuz, bacaksız kalanlar, körler, sağırlar, sakatlar… Genç, güçlü ve sağlıklı olanlar...
ÇOCUKLARI İNTİHAR ETTİRİLEN AİLELER
Nihan Drama 21 Temmuz 2022 tarihinde Kadri Ekici’nin annesi, “Oğlun intihar etti,” haberini aldı. Oysa daha bir gün önce telefonda konuşmuşlardı. Kadri, annesinden bir miktar para istemişti. Annesinin kahredici haberi aldıktan sonra yetkililere sorduğu soru şuydu:...
DEPRESİF BOZUKLUKLARIN TEDAVİSİ ÜZERİNE
Türkiye’de yoksulluk derinleştikçe ve gündelik hayat zorlaştıkça yıl içerisinde kullanılan antidepresanların miktarı da artıyor. Yine de yılda kaç kutu antidepresan kullanıldığı, depresif bozuklukların yaygınlaştığına dair tek başına bir kanıt sağlamamakta; antidepresanlar başka psikolojik bozuklukların tedavisinde de kullanılmakta. Aynı zamanda bu durum, insanların, gün geçtikçe rahatsızlıklarını daha fazla dile getirebilmeleri ve bu konuda daha bilinçli hale geldikleri ile ilişkilendiriliyor. Biz yine de çevremizde gözlemlediklerimiz, ekonomik krize rağmen psikoterapistlerden randevu almanın zorlaşması gibi şeylere dayanarak depresif bozuklukların artış eğiliminde olduğunu kabul edeceğiz. Bu psikoterapistlerden hizmet alanların öyle veya böyle bu hizmeti alacak kadar gelirinin olması, daralmakta olan orta sınıftan olduklarını hatırlatıyor. Geri kalan ise, şanslı ise, devlet hastanelerinde iki haftada bir yarım saatlik görüşmelerle “psikoterapi” hizmeti almaya çalışan yoksul halk.
KOMÜNİST SUAT DERVİŞ
eniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın asıldığı gece Suat
Derviş sinirden titreyen elleri ve dolmuş gözleriyle ülkedeki binlerce insan gibi
adaletsizliğe karşı isyan eder.
Suat Derviş’in vefatı yalnız başına bir hastane odasındayken gerçekleşir. Kalp ve
akciğer yetmezliği ile yatırıldığı hastanede bir ay süreyle kalır ve 23 Temmuz sabahı
hayata gözlerini yumar. Vefatı ile ilgili üzücü olan durumlardan bir diğeri ise
cenazesine çok az kişinin gelmiş olması ve ertesi gün gazetelerde birkaç cümle ile
bahsedilmiş olmasıdır.
“BENİM İÇİN GAYE EVVELA İNSAN OLMAKTIR”
r kadındır.














